AK Parti değerlendirme sürecini başlattı: Önce analiz, sonra değişim
ANKARA – AK Parti, “Gerçek belediyecilik”, “Yeniden İstanbul” sloganları ile girdiği yerel seçimlerde İstanbul hedefini gerçekleştiremediği gibi aralarında Bursa ve Balıkesir büyükşehir belediyelerinin de bulunduğu birçok kenti kaybetti. AK Parti’nin 15’i büyükşehir toplam 39 olan belediye sayısı bu seçimde 24’e düştü. Birinci parti olma niteliğini de kaybeden AK Parti’de kapsamlı değerlendirme süreci başladı.
Seçim sonrası ilk MYK toplantısında ön değerlendirme yapılırken sonuçların il il, bölge bölge detaylı olarak analiz edilmesi, kayıpların nedenlerinin tespit edilmesi için komisyonlar kurulması kararı alındı. Edinilen bilgiye göre AK Parti MYK’da sosyal politikalar başkanlığından yerel yönetimler başkanlığına tüm birimler alanlarıyla ilgili raporlarını hazırlayacak. Ayrıca kurulacak 5-6 yeni komisyon aracılığıyla seçim sonuçları tüm yönleriyle detaylı olarak incelenecek.
‘ÇOK İYİ BİR MUHASEBE YAPILACAK’
AK Partili bir yetkili A’dan Z’ye tüm alanlarda yapılacak değerlendirme sürecinde partinin en üst organlarından en alt teşkilatlara hataların, eksikliklerin ve çözüm önerilerinin ortaya konulacağını belirterek, “Bunun üzeri örtülemez. Çok iyi bir muhasebe yapılacak. Cumhurbaşkanı da geniş bir çalışmanın titizlikle yapılmasını istedi” dedi.
MYK DEĞİŞİMİ KAPSAMLI ÇALIŞMA SONRASI OLABİLİR
Seçimlerin ardından ortaya çıkan büyük kayıp sonrası AK Parti MYK ve Kabine’de değişiklik yapılacağı iddiaları gündeme geldi. Ancak parti yöneticileri bu değişikliğin çok hızlı yapılacağı görüşünde değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Kabine hem de MYK’da değişiklik yetkisi olduğuna dikkat çeken yöneticiler, “Olağanüstü kongrenin üzerinden çok geçmedi. Yazın olağan kongre sürecini mahalle delegeleri seçimi ile başlatacağız. Bu süreç kendi takvimi içinde ilerleyecek. Bu arada MYK değişimi düşünülebilir ama hemen olmaz, zamana yayılır. Değerlendirme sürecinde ihtiyaçlar ortaya çıkar, genel başkan da yetkisi doğrultusunda gereğini yapar” diyor.
AK Parti yöneticilerine göre 31 Mart seçim sonuçlarının nedenleri komisyonların detaylı analizleri ile ortaya çıkacak, ancak ön değerlendirmelerde şu başlıklar dikkat çekiyor:
SEÇİM YENİLGİSİNDE TEK NEDEN YOK: AK Parti’nin 22 yıllık iktidarında ikinci parti durumuna gerilediği ilk seçim yenilgisinde ekonomik sorunların ve aday tercihlerinin etkili olduğu konuşuluyor. AK Partili yetkililerse bu bakışın bir “ezber” olduğunu, yaşanan kayıplarda bir değil onlarca neden bulunabileceğini ve bunların hepsinin tespit edilmesi gerektiğini ifade ediyor. İl il, ilçe ilçe yapılan değerlendirmelerde kimi yerlerde emeklilerin, kimi yerlerde kentteki altyapı sorununun, kimi yerlerde belirlenen adayın, kimi yerlerde ise tarımsal bir ürünle ilgili alınan kararın etkili olabileceğini, tüm bunların ortaya çıkarılacağını ifade ediyor.
KATILIM DÜŞÜKLÜĞÜ CİDDİ ETKİ YARATTI: 31 Mart yerel seçimlerine katılım oranı mayıs seçimlerine göre yüzde 10 oranında düşüş gösterdi. AK Partili yetkililer sandığa gitmeyen seçmenin büyük kısmının kendi seçmenleri olduğunu belirterek, “Tepkili seçmenlerimizin bir kısmı AK Parti dışında bir partiye oy veremeyeceği için sandığa gitmedi. Ayrıca gidip boş oy verenler oldu. Bu da sonuçta ciddi etki yarattı” diyor.
AK PARTİ-MHP REKABETİ KAYBETTİRDİ: AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı yerel seçimde 30 büyükşehir, 29 ilde iş birliği yaptı, 22 ilde ise AK Parti ve MHP adayları yarıştı. İki partinin yarıştığı illerden Afyon, Amasya, Kastamonu, Kırıkkale, Kilis, Kütahya, Uşak’ı CHP, Yozgat’ı Yeniden Refah Partisi, Nevşehir’i İYİ Parti, Sivas’ı ise BBP adayı kazandı. AK Parti’nin yaşadığı yenilgide bu illerle ilgili iş birliği kararlarında hatalar yapılmış olabileceği ya da kampanya sürecindeki sıkıntılar nedeniyle bu sonuçla karşılaşılmış olabileceğini, analiz sürecinde bunun da ortaya çıkacağı belirtiliyor. Parti yöneticileri, “İttifakta doğru tespitler yapılmamış olabilir. CHP’nin aradan çıkma ihtimalinin bulunmadığı yerlerde yarışmak gerekirdi” diyor.
MAKRO PROJELER DEĞİL; MİKRO, DOKUNAN PROJELER KARŞILIK BULDU: Seçimlerde merkezi hükümetin yaptığı yol, köprü, havalimanı, savunma sanayi ürünleri gibi büyük projeler de kampanya konusu yapıldı, AK Partililer bu hizmetlerin yerel seçimde de oya dönüşmesini bekledi. Ancak beklenen sonuç çıkmadı. AK Partili bir yönetici, “Büyük projeler yapıyorsunuz ama insanlar o büyük köprüden akaryakıt pahalı diye geçemiyorsa, o hızlı trenden parası olmadığı için yararlanamıyorsa karşılığı olmuyor. Makro anlamda çok hizmet yapılabilir ama mikro düzeyde de insanların cebine giren, onlara dokunan hizmetler olmalı. Seçmen kararında büyük projeler değil, onlara dokunan küçük projeler de etkili olmuş görünüyor” dedi. Bu yorum İstanbul seçiminde tartışma konusu olan kent lokantalarını akıllara getirdi.
SEÇMEN KANAATİ SON BİR HAFTA EVRİLDİ: AK Parti’de seçmenin kanaatinin son bir hafta içinde değiştiği görüşü hakim. Bu tutum değişikliğinde de Ankara ve İstanbul mitinglerinde emeklilerle ilgili müjde beklentisinin gerçekleşmemesinin etkili olduğu değerlendiriliyor. Son hafta kanaatini değiştiren seçmenin tepkiyle ya sandığa gitmediği ya da gidip başka partiye oy verdiği ifade ediliyor.
TEŞKİLATTA YAŞANAN SORUNLAR OY KAYBI GETİRDİ: AK Parti içinde, seçim yenilgisinde bir neden olarak da parti teşkilatındaki sorunlar gösteriliyor. Adayla il ilçe teşkilatları arasında yaşanmış sorunlar, uyum sağlanamaması, aday gösterilmeyen belediye başkanlarının çalışmaması, hatta kampanyaya zarar veren tutum alması gibi durumların kayba yol açtığı vurgulanıyor.
MUHALEFETE GİDEN OYLAR KALICI OLABİLİR ENDİŞESİ: AK Partililer de CHP’liler de İstanbul başta olmak üzere CHP’nin kazandığı birçok kentte muhalefette yer alan seçmenlerin AK Parti’nin karşısında ve önde görünen adayda birleştiğine dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra AK Parti ve MHP’li seçmenden de geçiş olduğu ifade ediliyor. AK Partililer muhalefet partilerinin adaylarına giden seçmenlerin, orada kalıcı olabileceği endişesi taşıyor. Partide “Seçmen bir yere yönelmeye başladığında bir kısmı orada kalabilir. Bunun iyi değerlendirilmesi, seçmenin dönüşü için doğru adımlar atılması gerek” deniliyor.